Blog

Kreatinin İle İlgili Merak Edilenler

Böbrek hastalıklarında, hastalarda değişik belirti ve bulgular gözlenir. Hastaların kanlı idrar, yan ağrısı, idrar miktarında azalma, gece idrara çıkma ya da bacaklarda şişlik, tansiyon yükselmesi gibi şikayetleri olabilir.

Çoğu hastanın ise hiçbir şikayeti olmayabilir. Başka sebeple ya da kontrol amaçlı yapılan kan tahlilleri sırasında serum kreatinin düzeyinde yükseklik tespit edilebilir.

Kreatinin düzeyi yüksek çıkan hastalar böbrek hastalıkları açısından değerlendirilir. Şikayetleri iyice sorgulanır, hastalar kapsamlı muayene edilir. Böbrek hastalığı tanısını koyma ve hastalığın ilerleyişini tahmin etmede serum kreatinin düzeyi ve kreatinin düzeyi kullanılarak hesaplanan GFR değeri büyük önem taşır.

Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesini anlamak için öncelikle böbreğin nasıl çalıştığını bilmek gerekir. Böbrekler vücutta metabolize edilen artık maddelerin (üre, kreatinin ve ürik asit…) atılması ve vücut için gerekli olan su ve elektrolitlerin ayarlanmasında görevlidir.

Sağlıklı böbrekler dakikada yarım fincan kadar kanı süzer, atık maddelerden arındırır ve idrar haline getirir.

Böbreklerin oluşturduğu idrar, idrar kesesine taşınır. Bu taşınma işlemi, her bir böbrek ile idrar kesesi arasında yer alan kas yapısında boru gibi bir yapı olan üreterler ile sağlanır. İdrar kesesinin her iki yanında bulunan üreterler ile idrar, idrar kesesine gelir ve burada depolanır. İdrar kesesinden de üretra denilen boru ile ihtiyaç halinde dışarı atılması sağlanır.

Her bir böbrekte yaklaşık bir milyon kadar nefron adı verilen filtrasyondan sorumlu yapılar vardır. Her bir nefron glomerül ve tübül adı verilen yapılardan oluşur. Glomerül yapısı böbreklere tüm vücuttan gelen kanı süzerek atık maddelerin atılmasıyla görevlidir. Tübüller ise süzülerek idrar haline gelen filtrattan, vücut için gerekli olan maddelerin geri emilmesini, gerekli elektrolit dengesini sağlamaktan sorumludur.

Böbrekte idrarın geçtiği yer olan tübül yapılarından atılım ve geri emilim yoluyla vücut su, potasyum, sodyum ve hidrojen dengesi sağlanır. Böbreğin bu görevleri iyi yapması sayesinde diğer organlarda sağlıklı çalışabilirler.

Yine böbrekler kırmızı kan hücrelerinin üretimi (eritropoetin hormonu), tansiyon dengesinin sağlanması, kemik metabolizması için gerekli hormonların salgılandığı organlardır. Bu nedenle ileri böbrek hastalığı olan hastalarda kansızlık ve kemik hastalıkları görülebilecek ek problemlerdir.

Kreatinin Nedir?

Kreatinin, böbreklerin çalışmasının değerlendirilmesinde önemli rolü olan bir belirteçtir. Kreatinin düzeyine hem kanda hem de idrarda bakılabilir. Kanda, böbreklerin çalışmasını değerlendirmede kullanılan GFR hesaplamasında yer alır. 24 saatlik idrarda, biriktirilen idrarın sonuçlarının değerlendirilmesinin doğruluk düzeyini öngörmede önemlidir. Yine 24 saatlik idrarda başka parametrelerle birlikte böbrek hastalıkları konusunda yol göstericidir.

Kreatin insan vücudunda iskelet kas hücrelerinde bulunur. Kırmızı et tüketimiyle de alınır. Kimyasal olarak kreatin’in içerisindeki suyu kaybetmesi sonucu ortaya çıkan ürün ise kreatinin’dir.

Bu geri dönüşümü olmayan bir işlemdir. Kreatinin oluştuktan sonra tekrar geri kreatin haline gelemez. Kan dolaşımına sürekli sabit bir miktarda kreatinin, kaslardan kana geçer. Kaslarla yakın ilişkili olan kreatininin günlük üretim miktarı, kişinin mevcut kas kitlesiyle ilişkilidir.

Kas kütlesi fazla olan, iri yarı kişilerde normal olarak kreatinin düzeyi yüksel olabilir. Yine kaslarla ilişkili olması kreatinin düzeylerinin; ırk, yaş ve cinsiyete göre değişkenlik göstermesine sebep olur.

Kreatinin böbreklerde glomerüllerden serbestçe süzülür. Böbrek tübüllerinden atılmaz ya da tübüller içine geri emilimi olmaz. Sonuçta kan kreatinin düzeyi, kaslar tarafından üretilen miktar ve böbrekten süzülen miktar (GFR) arasındaki dengeyi temsil eder. Bütün hastaların kas kütlelerinin sabit kaldığı ve GFR’nin değişmediği sürece kreatinin düzeylerinin de sabit kalması beklenir.

Eğer günlük kaslardan üretilen kreatinin sabit ama GFR azalırsa, yani böbreğin süzme görevinde bozulma olursa, kan kreatinin düzeylerinde yükselme beklenir. Böbrek hastalıklarının erken dönemlerinde GFR de hafif bozulmalarda, serum kreatinin düzeyinde çok hafif yükselme olur. GFR’nin ciddi düşmesinde ancak belirgin kreatinin yükselmesi olur.

Glomerüler Filtrasyon Hızı Yani GFR Nedir?

Glomerüler filtrasyon hızı (GFR), tüm nefronların filtrasyon hızının ortalama değerini gösterir. GFR aynı zamanda kaba olarak işlev gören nefron miktarının göstergesidir. Böbreklerin süzme işlemini gerçekleştiren yapıları olan glomerüller günlük ortalama 180 lt kanı süzerler (125ml/dakika).

GFR normal değeri yaş, cinsiyet, kas kütlesine göre değişkenlik gösterir. Kadınlar için yaklaşık 120ml/dk/1.73m2; erkekler için 130ml/dk/1.73m2 olarak kabul edilir.

Böbrek hastalığı olan kişilerde GFR de düşme görülmesi böbrek yetmezliğinin ilerlediğinin ya da yeni bir problemin geliştiğinin habercisidir. Yine kronik böbrek yetmezliği derecesi GFR düzeyine göre belirlenir.

GFR de düşme ile böbrekteki nefron kaybı aynı oranda görülmeyebilir. Böbrekler, böbrek fonksiyonlarını; nefron kaybı durumlarında, geri kalan sağlam nefronlarının daha fazla süzme işlemini yapmasını, su ve elektrolit geri emilimini daha çok yapmasını sağlayarak korurlar. Yani böbrekteki nefronlarının yarısı harap olan hastanın GFR’nin %50 düşmesi beklenmez.

GFR’nin stabil olması, böbrek hastalığının stabil olmasıyla eş değer değildir. GFR’deki değişikliklerin yanında hastalık ilerlemesini gösteren başka bulgulara da bakılmalıdır ( idrar analizi, protein atılımında artma, tansiyonda yükselme gibi…). GFR’si normal olan bazı hastaların altta yatan böbrek hastalığı, bu normal görünüm yüzünden gözden kaçabilir.

Normal böbrek fonksiyonları olan ya da stabil kronik böbrek hastalarının serum kreatinin düzeyleri yükseldiğinde GFR’de düşme görülür. Ancak bazı durumlarda bu ilişki bozulabilir.  Bazı ilaçlar kreatinin üretimini ya da kreatinin düzeyi ölçümünde kullanılan testleri etkiler.

Diyette değişiklik olması, ya da kreatinin içeren ürünlerin kullanılması kreatinin üretimini etkileyebilir. Kreatinin yüksek bulunduğu bu durumlarda, GFR ve BUN değerlerinde değişiklik olmaz.

Kreatinin Normal Düzeyi Nedir?

Serum kreatinin değerleri ırk ve cinsiyete göre değişkenlik gösterir. Sonuçlar  değerlendirilirken, bu durumun göz ününde tutulması gerekir. Kreatinin kadınlarda 0.5-1.1 mg/dl, erkeklerde 0.6-1.2mg/dl arası normal kabul edilir. Ancak bu değerler laboratuvara göre, ölçüm tekniğine göre ufak değişkenlik gösterebilir.

O yüzden üst sınır için referans değere bakmak daha doğrudur. Kadınlarda serum kreatinin değeri, daha düşük kas kütleleri ve kreatinin atılım hızlarının düşük olması nedeniyle daha düşüktür.

Kreatinin Normal Düzeyi Nedir?

Kreatinin Yüksekliği Nedir?

Serum kreatinin değerinin referans aralığı üst sınırının üzerinde olması kreatinin yüksekliği olarak kabul edilir. Kabaca kadınlarda 1.1mg/dl, erkeklerde 1.2 mg/dl üzerinde olması patolojik kabul edilebilir. Ancak öncelikle bir ölçüm daha yapılarak yükseklik teyit edilmeli, hasta kreatinin yüksekliğine yol açan durumlar açısından sorgulanmalıdır.

Yine tek böbreği olan bir hastanın kreatinin değerinin kabaca 1.5 mg/dl kadar olması normal kabul edilebilir. Kreatinin düzeyini değerlendirmede önemli bir husus, yeni bakılan kreatinin değerlerinin eski değerlerle mutlaka karşılaştırılmasının yapılması gerekliliğidir.

Kreatinin Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Kreatinin yüksekliğinin düzeyi ile belirtilerin şiddeti direkt orantılı değildir. Bazı hastaların kreatinin düzeyleri çok yüksek olup hiçbir şikayetleri olmayabilir. Sıklıkla kreatinin yüksekliği böbrek yetmezliği ile ilişkilidir. Altta yatan hastalığa bağlı olarak, hastalarda böbrek yetmezliğinin farklı belirtileri görülebilir

  • Halsizlik
  • Susuzluk hissi, deride kuruma
  • Ödem
  • Nefes darlığı
  • Kafa karışıklığı
  • Bulantı, kusma

Kreatinin Yüksekliği Görülen Durumlar Nelerdir?

Böbreklerin çalışmasında bozukluk yapan bütün durumlarda kreatinin düzeylerinde yükselme olur. Bu duruma yol açan sebebin yeni mi geliştiği yoksa eskiden beri mi devam ettiğini ayırt etmek gerekir. Yeni gelişen problemler hemen fark edilirse düzelme şansı vardır.

  • Tansiyon yüksekliği olan hastalar
  • Diyabeti olan hastalar
  • Bazı ilaçlar (simetidin, bactrim gibi…)
  • Aşırı kırmızı et içeren öğünler sonrası kısa süreli yükselmeler olabilir
  • Üriner sistem enfeksiyonları
  • Üriner sistemde tıkanıklağa yol açan durumlar (taş, tümör gibi)
  • Rabdomiyoliz (anormal ve aşırı kas yıkımı olması durumu)

Kreatinin Düşüklüğü Nedir?

Serum kreatinin düzeyinin kadınlarda 0,5mg/dl, erkeklerde 0.6gr/dl altında olması durumudur. Yaşlılarda, bebek ve çocuk yaş grubunda mevcut normalin alt değerinin altındaki düzeyler normal kabul edilir.

Yaşa göre verilen referans değerinin esas alınması gerekir. Kas kütlesi düşük kişilerde, beslenme bozukluğu olanlarda, ciddi kronik hastalığı olanlarda yaşa göre beklenen serum kreatinin düzeyinden düşük kreatinin seviyeleri görülebilir.

Kreatinin Testi Nedir?

Kreatinin testi için kan örneği ya da idrar örneği alınabilir. Kan serum ve idrar kreatinin düzeyleri ile GFR hesaplamalarında kullanılır.

Kreatinin Klirensi Nedir?

Daha doğru ve kesin bir GFR hesaplaması için kreatin klirensi kullanılır. Kreatin klirensi 24 saatlik toplanan idrarda bakılan idrar kreatinin düzeyi, toplanan idrar hacminin ve kan serum kreatinin düzeyinin kullanıldığı bir formül ile yapılan hesaplamadır.

Kreatinin Sonuçlarını Etkileyen Durumlar Nelerdir?

Tahmini GFR hesaplamasında kreatinin düzeylerinin doğruluğu büyük önem taşır. Kreatinin düzeyini etkileyen durumlar GFR yi de etkiler. Bu durumlar;

  • Kreatinin üretimininde değişkenlik olması; Kreatinin üretimi kişiden kişiye değişebilir. Zaman içinde değişkenlik gösterebilir.
    • Diyetlerinde değişiklik yapanlar,
    • Et tüketmeyen ya da kreatinin içeren destek ürünleri kullananlar,
    • Uzuv kayıplarına bağlı ya da beslenme bozukluğuna bağlı kas kütlesinde kayıp olanların kreatinin üretimi normalden farklılık gösterir.
  • Kreatinin salınımında değişkenlik olması; Tahmini GFR hesaplaması kreatininin salınımında değişkenlik olmasından etkilenir. GFR düştükçe artan kreatinin düzeyi, böbrek tübüllerinden kreatinin atılımını artırarak durumu dengelemeye çalışır. Bu durum da yanıltıcı sonuçlara ssebep olur. Kısmen stabil serum kreatinin düzeyleri, tek başına hastalığın stabil seyrettiğine ya da hastalık olmadığını göstermez. Kan kreatinin seviyesi artık 1.5mg-2mg/dl arasına yükseldiğinde ise tübüllerden salınım artık stabil hale gelir. Bu seviyedeki kreatinin düzeylerinde stabillik hali GFR de stabilliği gösterir.

Tübüllerden kreatinin salınımı nefrotik sendrom, orak hücreli anemide artar. Serum kreatinin düzeyine göre tahmin edilenden daha düşük GFR leri vardır. Bazı ilaçlar (trimetoprim, simetidin…) kreatinin tübüler salınımını azaltarak, kreatinin düzeylerini yükseltebilir.

  • Kreatinin böbrek dışı atılımın olması; İleri böbrek yetmezliğinde (GFR 15 ml/dk/1.73m2 altı) barsaklarda bakteriyel aşırı çoğalma olur. Bu durum bakteriyal kreatininaz aktivitesinde artmaya yol açar. Bu grup hastada olması gerekenden daha düşük kreatinin düzeyleri olur.
  • Kreatinin ölçümüyle ilişkili sorunlar olması; Serum kreatinin ölçümü, bazı durumlarda (şeker koması, bilirubin yüksekliği…) ölçüm tekniğinin hassasiyetini azaltarak yalancı kreatinin yüksekliğine yol açabilir.

Kaynaklar:

  • Estimation of glomerular filtration rate with creatinine. Huidobro E JP, Tagle R, Guzmán AM.Rev Med Chil. 2018 Mar;146(3):344-350.
  • Estimation of glomerular filtration rate with creatinine. Huidobro E JP, Tagle R, Guzmán AM.Rev Med Chil. 2018 Mar;146(3):344-350.
  • Should we pay more attention to low creatinine levels? Diago CAA, Señaris JAA.Endocrinol Diabetes Nutr (Engl Ed). 2020 Aug-Sep;67(7):486-492.
  • Is a creatinine value and a urine stix sufficient? Seybold U.MMW Fortschr Med. 2020 Jun;162(Suppl 2):28-32.
  • Choice of Reference Serum Creatinine in Defining Acute Kidney Injury. Siew ED, Matheny ME.Nephron. 2015;131(2):107-12.

Prof. Dr. Ömer Faruk

1996 yılında Tıp Fakültesinden mezun oldum. 2004 yılında üroloji ihtisasımı tamamladım. İhtisas sonrası FEBU title almaya hak kazandım. İhtisas sonrası laparoskopik cerrahi eğitimi için Leipzig Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniğinde Prof. Stolzenburg ile birlikte çalıştım. 2011 yılında Doçent oldum. 2017 yılında Ankara Gülhane Üroloji Kliniği Profesörlük kadrosuna atandım detaylı bilgi için hakkımda sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu