Blog

Köpüklü İdrar

İdrarın köpüklü halde görünmesinin birbirinden farklı birçok sebebi olabilmektedir. Mesanenin dolu olması ile artan idrara çıkma hızı ise bu faktörler arasında en çok rastlanılanıdır.

Normal şartlarda köpüksüz bir formda ve genellikle sarı tonlarında renge sahip olan idrarda; beslenme değişiklikleri, ilaç kullanımı, geçirilen hastalıklar ve benzeri etkilere bağlı olarak da köpürme ve renk değiştirme gibi semptomlar görülebilmektedir. Ayrıca sıklıkla karşılaşılan köpürme, böbrek rahatsızlığının bir belirtisi de olabilmektedir.

Köpüklü İdrar Nedir?

Normalde idrar, su ile aynı kıvamdadır ve idrarın ne kadar seyreltilmiş veya konsantre olduğuna bağlı olarak rengi soluk sarıdan koyu kehribar rengine kadar değişmektedir.

Tuvalete gidildiği anda kişileri görmeyi bekledikleri idrar görüntüsü bu olduğu nedenle idrarda fark edilen köpük veya kabarcıklar çoğu durumda rahatsız edici ve kafa karıştırıcı olabilmektedir. Bu durumun ara sıra meydana geliyor olması, herhangi bir sağlık sorununa işaret etmemekle birlikte genelde normal karşılanmaktadır.

Öyle ki yüksek idrara çıkma hızı, bu noktada idrarın köpürmesinin ana sebebi olarak kabul edilmektedir. Öte yandan, kişilerin idrarında sık sık köpük fark etmesi ise göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur.

Böyle bir durumda temel neden bir an önce belirlenmeli ve varsa altta yatan hastalık ciddiye alınarak tedavi edilmelidir.

Normal İdrar Nasıl Görünür?

Sağlıklı insanlarda görülen normal bir idrar, sarımsı ve berrak bir renkte olup herhangi bir kan veya köpük içermemektedir. Bununla birlikte idrardaki köpüğün ve kabarcığın farklı durumlar olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Kabarcıklar, köpükten çok daha büyük baloncuklara sahiptir ve berraktır.

Hemen herkeste idrar çıkışına eşlik eden kabarcıkların bulunması olağan bir durumdur. Köpük ise beyaz renklidir ve minimal boyutta baloncuklardan oluşmaktadır. Köpüğün en büyük farklı ise sifon çekildikten sonra dahi tuvalette kalmaya devam etmesidir.

Köpüklü İdrar Nasıl Görünür?

Köpüklü idrar, idrarda küçük ila orta büyüklükteki kabarcıkların çok sayıda katmanının kalıcılığı ve görünümü ile tanınmaktadır. Bununla birlikte idrardaki köpük yoğunluğu ve kabarcık sayısı da kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir.

İdrarın klozete çok hızlı ulaşması durumunda içeride halihazırda bulunan suda köpürme meydana gelmektedir. Köpük, biraz kirli bir kıvama sahip bir küçük baloncuk kütlesi gibi görünebilir. Bir kat daha büyük baloncuklar olduğunda ise bu durum normal kabul edilmekte ve baloncuklar hızla dağılabilmektedir.

İdrar Tahlilinde Nelere Bakılır?

İdrar tahlili; idrarın görünümünü, konsantrasyonunu ve içeriğini kontrol etmeyi içeren testler bütünüdür. Bir idrar yolu enfeksiyonu, idrarın berrak yerine bulanık görünmesine neden olabilmekte veya idrarda artan protein seviyeleri, böbrek hastalığını işaret edebilmektedir.

Tüm bu sonuçlar idrar tahlili ile ortaya çıkmakta ve hastaya buna göre uygun tedaviye başlanabilmektedir. Buna göre idrar tahlili aşağıdaki nedenlerle yapılabilmektedir:

  • Genel sağlığın kontrol edilmesi: İdrar tahlili, rutin bir tıbbi muayenenin, hamilelik kontrolünün veya ameliyat öncesi hazırlığın bir parçası olabilir. Bununla birlikte belli grup hastaların hastane yatışının ardından diyabet, böbrek hastalığı veya karaciğer hastalığı gibi çeşitli bozuklukları taramak için de bu yöntem kullanılabilmektedir.
  • Tıbbi bir durumun teşhis edilmesi: Karın ağrısı, sırt ağrısı, sık veya ağrılı idrara çıkma, idrarda kan bulunması veya diğer idrar sorunlarının ana nedenini tespit edebilmek adına da idrar tahlili yardımcı olabilmektedir.
  • Tıbbi bir durumun izlenmesi: Hastaya çeşitli böbrek rahatsızlıkları veya idrar yolu enfeksiyonları konusunda teşhis konulduktan sonra uygulanan tedavinin gidişatını izleyebilmek adına ise yine bu testlerden yararlanılmaktadır.

Öte yandan hamilelik testi ve uyuşturucu taramaları gibi diğer testler de idrar örneğine dayanabilmektedir. Ancak bu testlerde, tipik bir idrar tahlilinde yer almayan maddeler aranmaktadır.

İdrar Tahlilinde Nelere Bakılır?

Hamilelikte Köpüklü İdrar

Hamilelik sırasında, bazı kadınlar kabarcıklı idrarla sonuçlanan böbrek genişlemesi sorunu yaşayabilmektedir. Ayrıca hamilelik sırasında, anne adayının böbreklerinin genellikle daha yüksek miktarlarda amino asitleri filtrelemek zorunda kaldığı da bilinmektedir.

Amino asit miktarı, böbreklerin ememeyeceği kadar fazla olduğunda ise proteinin idrara kaçması söz konusu olmakta ve bu da idrarda kabarcıkların oluşmasına yol açmaktadır. Bu durum genellikle böbreklerin olması gerektiği gibi çalışmadığı anlamına gelir.

Hamileliğin 20. haftasından önce, altta yatan bir böbrek komplikasyonu nedeniyle proteinüri meydana gelebilmektedir. Öte yandan hamilelikle ilgisi olmayan idrar yolu enfeksiyonu veya kalp rahatsızlığı gibi diğer sağlık sorunları da mutlaka bu süreçte araştırılmalıdır.

20. haftanın ardından devam eden köpürmede, gebelik zehirlenmesine (preeklampsi) ihtimaline karşı anne adayı daha detaylı değerlendirilmektedir. Öyle ki bu durum kan basıncının yükselmesine neden olur ve organlara, özellikle de böbreklere ve karaciğere zarar verebilir.

Köpüklü İdrar hangi Sorunların Habercisidir?

Köpüklü idrarın en belirgin nedeni bilindiği üzere kişinin idrara çıkma hızıdır. Tıpkı bir musluktan hızla çıkan suyun köpürmesi gibi tazyikli akan bir idrarın köpürmesi de olağandır.

Bununla birlikte normalden daha konsantre olan bir idrarda da köpürme görülebilmektedir. Bunun nedeni genellikle gün içerisinde yeterli su tüketiminin sağlanamamış olmasıdır.

Böbrekler normalde vücuttaki fazladan suyu ve atık maddeleri kandan idrara filtrelemektedir. Vücudun ihtiyaç duyduğu protein ve diğer önemli maddeler ise böbrek filtrelerinden geçemeyecek kadar büyük olmakta ve bu sebeple kan dolaşımı içerisinde kalmaktadır. Ancak bazen, böbreklerin hasar görmesine bağlı olarak süzme işlemi gerektiği gibi yapılamamaktadır.

Böyle bir durumda hasarlı böbrekler, çok fazla miktardaki proteinin idrara sızmasına izin verebilmektedir. Proteinüri olarak adlandırılan bu idrarda protein kaçağı durumu ise kronik böbrek hastalığının veya ileri derece böbrek hasarının bir belirtisidir. Buna göre köpüklü idrarın, böbrek sorunlarının bir habercisi olduğu da söylenebilmektedir.

İdrarda köpük görülmesi ile birlikte akla gelen bir diğer nadir rahatsızlık ise retrograd ejakülasyondur. Bu durumda meni, penisten dışarı atılmak yerine mesaneye geri dönmektedir. Bir başka sık rastlanmayan durum olan amiloidozda da antikor etkinliği gösteren bir protein grubu olan amiloid, bağdokusunda birikim göstermektedir.

Öte yandan, diyabet ve yüksek kan şekeri düzeyleri ise böbreklerden daha yüksek seviyelerden albümin geçmesine neden olabileceği ve bunun da köpüklü idrarla sonuçlanabileceği göz ardı edilmemelidir.

İdrarda Protein Neden Olur?

Kan içeriğinde kemik ve kas oluşturmaya, enfeksiyonla savaşmaya ve vücuttaki sıvıları dengelemeye yardımcı olan proteinler bulunmaktadır. Burada konumlanan ana protein ise albümin olarak adlandırılmaktadır. Sağlıklı bir bireyde böbrekler, kandaki protein ve diğer besinlerin geçmesine ve kan akışında kalmasına izin verir.

Böbreklerin hasar gördüğü durumlarda protein moleküllerinin bir kısmı idrara kaçmaktadır. Böyle bir durumda birçok kez idrarda köpürme sorunu da izlenmektedir. Böbrek hastalıklarını işaret eden benzer semptomlarda idrardaki protein ise proteinüri veya albüminüri olarak adlandırılmaktadır.

Köpüklü İdrar İçin Risk Faktörleri

İdrar akış basıncını artırabilen dolu bir mesane, idrarın da köpürme olasılığını yükseltecektir. İdrar daha konsantre halde ise dehidrasyon veya hamilelik nedeniyle köpük oluşumu düşünülebilir.

Bununla birlikte idrarın köpürmesinde etkisi olan protein fazlalığı, akabinde böbrek hastalıklarını akla getirmektedir. Tüm bunların yanı sıra aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok farklı durum, idrar köpürmesinde risk faktörü olarak değerlendirilmektedir:

  • Diyabet,
  • Ailede böbrek hastalığı öyküsü bulunması,
  • Yüksek kan basıncı,
  • Retrogard boşalma,
  • İlaç tedavisi.

Köpüklü İdrar Nasıl Teşhis Edilir?

Tanı sürecinde öncelikle idrardaki protein seviyelerini test edebilmek amacıyla hastadan idrar örneği alınmaktadır. 24 saatlik bir süre boyunca toplanan bu idrar örneğinde, albümin düzeyleri ile kreatinin düzeyleri karşılaştırılmaktadır.

Bu, albümini-kreatinin oranı (UACR) olarak adlandırılmakta ve böbreklerin, kanı ne derecede iyi filtrelediğini göstermektedir.

UACR değeri gram başına 30 miligramdan (mg/g) daha yüksekse, hastada böbrek rahatsızlığı bulunduğu düşünülmektedir. Böyle bir durumda tanıyı güçlendirecek farklı testlere de başvurulmaktadır.

Teşhis sürecinde sıklıkla uygulanan bir diğer yöntem ise yağ çubuğu testidir. Testte, üzerinde kimyasal şeritler bulunan ince, plastik bir çubuk olan yağ çubuğu idrara yerleştirilir. Belirli maddeler mevcutsa veya seviyeleri tipik seviyelerin üzerindeyse kimyasal şeritler renk değiştirir. Yağ çubuğu testi şunları kontrol eder:

  • Asitlik seviyesi: Bu değerlerde incelenen pH seviyesi idrardaki asit miktarını gösterir. Değerlerin yüksek izlediği durumlar ise bir böbrek veya idrar yolu bozukluğuna işaret etmektedir.
  • Konsantrasyon: Bu ölçü, idrardaki parçacıkların yoğunluğunun ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır. Normalden daha yüksek bir konsantrasyon, genellikle yeterince sıvı içmemenin bir sonucudur.
  • Protein: İdrarda düşük protein seviyeleri tipiktir. Bu noktada seviyelerdeki küçük artışlar genellikle endişe nedeni olmasa da daha büyük miktarlar bir böbrek sorununa işaret edebilir.
  • Şeker: İdrardaki glikoz miktarı tipik olarak tespit edilemeyecek kadar düşüktür. Bu testte herhangi bir şeker tespiti genellikle diyabet için takip testi gerektirir.
  • Ketonlar: Tıpkı glikozda olduğu gibi idrarda tespit edilen herhangi bir miktarda keton da diyabet belirtisi olabilmekte ve takip gerektirmektedir.
  • Bilirubin: Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasının bir ürünüdür. Genellikle, bilirubin kanda taşınır ve karaciğere geçer. Buradan çıktıktan sonra ise safranın bir parçası haline gelir. İdrardaki bilirubin düzeyi ise karaciğer hasarını veya hastalığını gösterebilir.
  • Enfeksiyon: İdrardaki nitritler veya beyaz kan hücrelerinin bir ürünü olan lökosit esteraz, idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilir.
  • Kan: İdrardaki kan, ek testler gerektirir. Bu durum; böbrek hasarı, enfeksiyon, böbrek veya mesane taşları, böbrek veya mesane kanseri veya kan bozukluklarının bir işareti olabilir.

Köpüklü idrara neden olan ana problem retrograd ejakülasyon ise idrarda sperm olup olmadığına yönelik testler uygulanmaktadır. Bu bozukluğun diğer belirtileri, cinsel ilişki ve boşalma sonrası bulanık idrardır.

Köpüklü İdrar Yapan Sorunların Tedavisi

Köpüklü idrar tedavisinde, bu soruna sebep olan ana hastalık odak alınmaktadır. Bununla birlikte idrarın konsantre olma durumunda daha fazla sıvı tüketimi ile köpürme durdurulabilmektedir.

Köpüklü idrarın ana sebebi böbrek hasarı ise genellikle buna neden olan diyabeti ve yüksek tansiyonu kontrol altına almak gerekmektedir. Bu noktada diyabet tedavisine yardımcı olması amacıyla hastaya dengeli beslenmesi ve egzersiz yapması da önerilir. Ayrıca yüksek kan şekerini dengede tutmak amacıyla ilaç kullanımına da başlanabilmektedir.

Retrograd ejakülasyonda öncelik hastanın beklentileridir. Çocuk sahibi olma planı bulunmayan ve kuru orgazmlardan rahatsız olmayan hastalarda tedavi şart değildir. Bu tip boşalma bozukluğunun nedeni mesane ameliyatı veya prostat ameliyatı ise ilaçlar işe yaramaz ve tedavi ancak mesane boynuna bir madde enjekte edilerek gerçekleştirilebilir.

Köpüklü İdrar Gelmesinde Ne Zaman Doktora Görünmeli?

Köpüklü idrarın arada bir görünmesi önemli olmayabilmektedir. Ancak sorunun devam etmesi sonucunda mutlaka uzman bir hekime görünmekte yarar vardır. Öyle ki kullanılan ilaca bağlı oluşan köpürmelerde ilaç kullanım sıklığı veya tipi yeniden düzenlenebilir.

Ayrıca, ileri derece böbrek hasarı olmadığı durumlarda yalnızca içilen su miktarını artırmak bile bu durumun normale dönmesine yardımcı olmaktadır. Aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda ise bir doktor başvurmak için vakit kaybetmemek önemlidir:

  • Kısa süre içinde köpürme kendiliğinden düzelmediğinde,
  • Soruna eşlik eden şişlik, mide bulantısı, iştah kaybı, kusma, yorgunluk ve benzeri şikayetler olduğunda,
  • İdrarda bulanık renk veya kan görüldüğünde,
  • Erkek hastalar için bir yıl ve daha uzun süreli korunmasız cinsel ilişkide hamilelik gerçekleşmediğinde.

Referanslar:

  • Foamy Urine: Is This a Sign of Kidney Disease? Khitan ZJ, Glassock RJ.Clin J Am Soc Nephrol. 2019 Nov 7;14(11):1664-1666. doi: 10.2215/CJN.06840619.
  • Foamy urine in nephrotic syndrome. Dantas M, Barros Silva GE, Moysés-Neto M.Clin Kidney J. 2013 Jun;6(3):341. doi: 10.1093/ckj/sft018.
  • Clinical significance of subjective foamy urine. Kang KK, Choi JR, Song JY, Han SW, Park SH, Yoo WS, Kim HW, Lee D, Moon KH, Lee MH, Kim B.Chonnam Med J. 2012 Dec;48(3):164-8. doi: 10.4068/cmj.2012.48.3.164.
  • Foamy urine and stiffened blood vessels. Chao CT.Intern Emerg Med. 2012 Oct;7(5):485-6. doi: 10.1007/s11739-011-0659-7.

Prof. Dr. Ömer Faruk

1996 yılında Tıp Fakültesinden mezun oldum. 2004 yılında üroloji ihtisasımı tamamladım. İhtisas sonrası FEBU title almaya hak kazandım. İhtisas sonrası laparoskopik cerrahi eğitimi için Leipzig Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniğinde Prof. Stolzenburg ile birlikte çalıştım. 2011 yılında Doçent oldum. 2017 yılında Ankara Gülhane Üroloji Kliniği Profesörlük kadrosuna atandım detaylı bilgi için hakkımda sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu