Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Blog

Ereksiyon Sorunu Nasıl Çözülür?

Tıbbi olarak erektil disfonksiyon olarak isimlendirilen ereksiyon sorunu, cinsel ilişkide birleşmenin sağlanabilmesi için penisin olması gereken yeterli sertliğe ulaşamaması veya bu sertliği koruyamaması olarak açıklanabilmektedir.

Erişkin yaştaki cinsel yaşamları olan tüm erkeklerde görülebilmekle birlikte yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artmaktadır.

Ereksiyon Nedir?

Erkeklerde sertleşme olarak bilinen ereksiyon, cinsel uyarılmaya bağlı olarak penis içerisinde yer alan süngerimsi dokunun kanla dolması durumudur.

Ereksiyon ilk olarak beyinde başlar. Bu süreçte erkek tarafından görülen, duyulan, temas edilen, koklanan, kısaca erkek duyularına hitap eden uyaranların da etkisi ile sinirler tarafından penisteki kan damarlarına kimyasal mesajlar gönderilir.

Bu şekilde kaslar gevşer ve daha fazla kan akışının mümkün olabilmesi için açılır. Penise kan bir kez girdiğinde, basınç onu korpus kavernosum adı verilen silindir şeklindeki iki kanal içerisine hapseder. Kanalların bu şekilde dolmasının ardından ise penis hacimsel olarak büyür.

Sertleşme Bozukluğu Nedir?

Sertleşme bozukluğu (erektil disfonksiyon), cinsel birliktelik sırasında vajina içine giriş için peniste yeterince sertleşmeyi sağlayamama ve/veya başlangıçta oluşan bu sertliği uzun süre daha koruyamama durumudur.

Tahminler, her 10 erkekten birinin yaşamı boyunca bir noktada bu sorun ile karşı karşıya kaldığı yönündedir.

Çoğu durumda sertleşme bozukluğunun altında yatan başka bir problemden söz etmek mümkündür. Öyle ki bu sorun hem psikolojik hem de fizyolojik birçok etken ile ortaya çıkabilmektedir.

Sertleşme bozukluğu erişkin erkeklerde  her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle 40 yaşın üzerindeki erkeklerde görülme sıklığı artmaktadır. Daha ileri yaşlarda ise yaş arttıkça görülme sıklığındaki belirgin artış dikkati çekmektedir.

Bununla birlikte erektil disfonksiyonun, cinsel istekte azalma, orgazm ve boşalma sorunları ile ilişki olduğu da söylenebilmektedir.

Ereksiyon Sorunu Neden Olur?

Ereksiyon sorunu aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok farklı faktörden kaynaklanabilmektedir:

  • Vasküler hastalıklar: Atardamarların sertleşmesi ve benzeri vasküler hastalıklar, penise giden kan akışını engelleyici sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.
  • Nörolojik bozukluklar: Bir merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS (Multipl Skleroz) gibi durumlara, diyabet veya diğer nedenlere bağlı olarak penise uyarı gönderen sinirler zarar görebilmekte ve bu da erektil disfonksiyona neden olabilmektedir.
  • Psikolojik nedenler: Özellikle depresyon, stres ve kaygı bozukluğu (performansa yönelik kaygılar dahil) ereksiyon sorunlarına neden olan ve sıklıkla görülen etmenlerdir.
  • Travmalar: Çeşitli yaralanma durumlarına bağlı kalıcı veya geçici hasarlarda da sertleşme bozukluğu ortaya çıkabilmektedir.
  • Ameliyatlar: Özellikle pelvik bölge olarak bilinen leğen kemiği bölgesinde bulunan yapılara yönelik cerrahiler sonrasında sertleşme sorunu görülebilmektedir. Prostat kanseri için yapılan radikal prostatektomi ameliyatı sonrasında ise erektil disfonksiyon sıklıkla görülmektedir.
  • Kronik hastalıklar ve ilaç kullanımı: Diyabet gibi bazı hastalıklara veya bu kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaç kullanımlarına bağlı olarak kişide ereksiyon sorunu başlayabilmektedir. Özellikle diüretikler, antidepresanlar, kas gevşeticiler tansiyon ilaçları, kemoterapi ilaçları ve hormon ilaçları buna sebep olabilmektedir. Ayrıca prostat, mesane ve kolon kanseri operasyonları sonucu da bu sorunla karşılaşılabilmektedir.

Bunların yanı sıra kötü beslenme alışkanlıkları ile alkol, tütün ürünü ve uyuşturucu madde kullanımı da yine erektil disfonksiyon sebeplerindendir.

Sertleşme Sorununun Fizyolojik Nedenleri

Esnekliğini kaybetmiş temiz kan taşıyan damarlar (Ateroskleroz), kalp, prostat, dolaşım ve damar hastalıkları, yüksek kan şekeri (şeker hastalığı) ve sigara içmek gibi birçok sağlık sorunu penise kan akışını azaltabilir.

Kan peniste kalmazsa, erkek ereksiyonu sürdüremez. Sorun her yaşta ortaya çıkabilir. Pelvik bölgedeki bazı hastalıklar, yaralanmalar veya ameliyatlar da penis sinirlerine zarar verebilir ve ereksiyon bozukluğuna neden olabilir.

Bununla birlikte diyabet, küçük damar hastalığına veya peniste sinir hasarı oluşturabilmektedir. Ayrıca, alt karın bölgesindeki veya pelvisteki kanserler için uygulanan cerrahi müdahaleler ve radyasyon tedavisi de erektil disfonksiyona sebep olabilmektedir.

Prostat, kolon-rektal veya mesane kanserini tedavi etmek için uygulanan yöntemlere bağlı olarak da bazı hastalarda sertleşme problemi gözlemlenmektedir. Kanserden tedavisi tamamlanan hastaların bu nedenle cinsel sağlık sorunları için bir üroloji uzmanına başvurmaları önerilmektedir.

Öte yandan bu problemi yaşayan hastaların, varsa düzenli kullandıkları ilaçların yan etkilerine yönelik araştırma yapmaları da tavsiye edilmektedir.

Sertleşme sorununda yaş faktörü de dikkate alınmalıdır. Özellikle 40 yaş üzeri erkeklerin bu soruna bağlı kontrollerinin yapılması oldukça önemlidir.

Fiziksel faktörler gözden geçirildikten sonra tüm bulgular normal ise erektil disfonksiyonuna neden olan psikolojik sebepleri ele almak doğru olacaktır.

Sertleşme Sorununun Psikolojik Nedenleri

Erektil işlev bozukluğunu (sertleşme bozukluğunu) tedavi etmenin anahtarı, fizyolojik etmenleri tespit etmenin yanı sıra altta yatan psikolojik nedenleri de belirlemektir. Erektil disfonksiyon vakalarının çoğu fizyolojik sorunlardan kaynaklandığından, ilk adım elbette ki uzman bir hekime başvurmak olmalıdır.

Ancak bunun yanında kişinin kendine soracağı bazı sorulara vereceği cevaplar da yönlendirici kabul edilmektedir. Özellikle yapılan muayene ve testler sonucunda tıbbi sorunların elendiği durumlarda, erektil disfonksiyonunun psikolojik olduğunu düşündürebilecek birkaç işaret vardır. Buna göre;

  • Sabah ereksiyonları yaşıyor musunuz?
  • Olağandışı bir stres veya endişe altında mısınız?
  • Mastürbasyon yaparken ereksiyon sağlayabiliyor musunuz?
  • Partnerinizi memnun etme konusunda gergin misiniz?

Bu sorulardan herhangi birine evet yanıtı vermek, kişinin sertleşme sorununu psikolojik nedenlere bağlamak adına yol gösterici olabilmektedir. Öyle ki stres, depresyon ve özgüven eksikliği, bu sorunun altına yatan psikolojik etmenlerin başında gelmektedir.

Ayrıca, partner ile yaşanan ilişki sorunlarına ve bilinçaltında yer alan bazı suçluluk duygularına bağlı olarak da erektil disfonksiyonu görülebilmektedir. Öte yandan pornografi bağımlılığı veya cinsel kayıtsızlıklar da kişilerin ereksiyon olma becerisini olumsuz etkilemektedir.

Ereksiyon Problemi Belirtileri Nelerdir?

Erektil disfonksiyon semptomları kısaca şunları içerebilir:

  • Peniste hiç sertleşme olmaması,
  • Sertleşen penisin ereksiyon halini koruyamaması,
  • Azalmış cinsel istek.

Sertleşme Sorunu Nasıl Teşhis Edilir?

Sertleşme sorununda birbirinden farklı nedenler söz konusu olduğu için tam sebebin ortaya çıkması adına uygulanabilecek birkaç farklı test vardır. Herhangi bir test yaptırmadan önce ise uzman bir üroloji hekiminin, hastanın tıbbi geçmişin gözden geçirmesi ve kapsamlı bir fizik muayene yapması gerekmektedir.

Ayrıca bu süreçte hastanın kişisel ve cinsel geçmişi de yapılacak görüşme esnasında öğrenilmektedir. Bu esnada sorulara doğru cevaplar verilmesi, tanının güçlendirilmesi adına çok önemlidir. Muayene sonrasında ihtiyaç dahilinde hekim tarafından partner ile görüşme isteği de doğabilmektedir.

Fizik muayene ve görüşme sonrasında ise durumun daha ayrıntılı teşhisi için şu testlerden herhangi biri istenebilmektedir:

  • Tam kan sayımı: Kırmızı kan hücresi sayısının düşüklüğü sertleşme bozukluğuna sebep olabilmektedir.
  • Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri: Bu testler, sorunun böbreklerden mi yoksa karaciğerden mi kaynaklı olduğunu öğrenmek içindir.
  • Tiroid fonksiyon testi: Tiroid hormonlarının işlevlerinden biri seks hormonlarının üretimini düzenlemektir ve bu hormonlardaki bir eksiklik sertleşme bozukluğuna neden olabilir.
  • Kan hormon testleri: Cinsellik hormonlarından herhangi birinde anormallik olup olmadığını görmek için kandaki t****on veya prolaktin seviyeleri ölçülebilir.
  • İdrar tahlili: İdrar analizi, ereksiyon sorununa neden olabilecek protein, şeker ve t*****ron seviyeleri hakkında bilgiler de dahil olmak üzere çok sayıda bilgi sağlayabilir.
  • Penil renkli Doppler ultrasonografi: Sertleşme sorunu olan hastalarda temiz ve kirli kan taşıyan damarlarda kan akışını değerlendirmek için bu teste başvurulabilir.
  • NPT (uykuda penis sertleşmesinin ölçümü): Bu test, bir erkeğin uyurken erektil fonksiyonunu ölçer. Erkeklerin uyurken olması gereken ereksiyonlarının olmaması, sinir fonksiyonunda veya penise giden dolaşımda bir sorun olduğunu gösterebilir.
  • Nörolojik testler (penil biyoteziyometri): Bu testler, duyarlılığı ve sinir fonksiyonunu belirlemek için elektromanyetik titreşimin kullanılmasını içerir.

Ereksiyon Sorunu Nasıl Çözülür?

Ereksiyon sorunu tedavilerinde çoğunlukla bu soruna neden olan asıl probleme odaklanılmaktadır. Eğer sertleşme bozukluğuna neden olan problem üroloji alanı dışında başka bir branşı kapsıyorsa, böyle bir durumda hasta yönlendirilebilir.

Ereksiyon sorunu tedavisinde temelde ilaç kullanımı, cerrahi yöntemler, ereksiyon sağlamaya yardımcı cihazlar ve penil implantlar yer almaktadır.

Buna göre hastaya, penise kan akışını artırarak cinsel işlevi iyileştirmeye yardımcı ilaçların kullanımı önerilebilmektedir. Vakum cihazları ve penis daraltma halkaları gibi yardımcı araçlar, bazı erkekler için ereksiyona yardımcı olur.

Ayrıca cerrahi yöntemler ile penis içerisinde çeşitli implantlar yerleştirilerek de ereksiyon sağlanmasına yardımcı olunur. Penis implantları, erektil disfonksiyonu olan erkeklerin sertleşmesini sağlamak için penisin içine yerleştirilen cihazlardır. Penil implantlar tipik olarak sertleşme bozukluğu ED için diğer tedaviler başarısız olduktan sonra önerilir.

Penise gelen kan akışının zayıflamasına bağlı sertleşme bozukluğunda ise ESWT adı verilen elektro şok dalgası tedavisine başvurulabilmektedir.

Şok Dalga Tedavisinin Sertleşme Sorununa Etkisi

Elektro Şok Dalgası Tedavisi (ESWT), uzun yıllardır var olan tıbbi bir tedavidir. Genellikle böbrek taşları ve ortopedik yaralanmalar için non-invaziv bir tedavi seçeneği olarak kullanılır. Günümüzde ise erektil disfonksiyonu tedavi etmek için tercih edilmektedir.

ESWT, penise düşük yoğunluklu şok dalgaları yayarak yeni ve sağlıklı kan damarlarının gelişmesini sağlamakta ve bu sayede zayıf kan akışının iyileşmesinde rol oynamaktadır. Veriler, kan akışını uyarabileceğini ve potansiyel olarak yeni kan damarlarının büyümesine yardımcı olabileceğini göstermektedir.

Ereksiyon Sorunu Çözümünde Mutluluk Çubuğu (Penil Protez)

İlaçlar, vakum terapi cihazları, şok dalga tedavisi gibi pek çok tedavi seçeneğine yanıt alınamayan durumlarda erektil disfonksiyonlu hastalar için cerrahi tedavi bir seçenek olarak her zaman masada hazır durmaktadır.

Kaynaklar:

  • Recent advances in the treatment of erectile dysfunctionMobley DF, Khera M, Baum N.Postgrad Med J. 2017 Nov;93(1105):679-685.
  • Pharmacological treatment and inappropriate prescriptions for patients with erectile dysfunctionValladales-Restrepo LF, Machado-Alba JE.Int J Clin Pharm. 2021 Aug;43(4):900-908.
  • Effect of Low-Intensity Extracorporeal Shock Wave on the Treatment of Erectile Dysfunction: A Systematic Review and Meta-Analysis. Dong L, Chang D, Zhang X, Li J, Yang F, Tan K, Yang Y, Yong S, Yu X.Am J Mens Health. 2019 Mar-Apr;13(2):1557988319846749.
  • Recent advances in the understanding and management of erectile dysfunctionKrzastek SC, Bopp J, Smith RP, Kovac JR.F1000Res. 2019 Jan 25;8:F1000 Faculty Rev-102. 
  • Novel Treatments of Erectile Dysfunction: Review of the Current Literature. Raheem OA, Natale C, Dick B, Reddy AG, Yousif A, Khera M, Baum N.Sex Med Rev. 2021 Jan;9(1):123-132. doi: 10.1016/j.sxmr.2020.03.005.

Prof. Dr. Ömer Faruk

1996 yılında Tıp Fakültesinden mezun oldum. 2004 yılında üroloji ihtisasımı tamamladım. İhtisas sonrası FEBU title almaya hak kazandım. İhtisas sonrası laparoskopik cerrahi eğitimi için Leipzig Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniğinde Prof. Stolzenburg ile birlikte çalıştım. 2011 yılında Doçent oldum. 2017 yılında Ankara Gülhane Üroloji Kliniği Profesörlük kadrosuna atandım detaylı bilgi için hakkımda sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu